Bir gün uyandık ve internette dolaşırken birçoğumuzun yaşam biçimini derinden etkileyecek gelişmeler yaşandığını gördük, yapay zeka ile ilgili gelişmeler: Komutlarla metin görsel içerik üreten işimizi oldukça kolaylaştıran araçlar , bu araçlar kısa sürede o kadar büyüdüki ,yapay zeka kullanımı sadece tek bir site üzerinde bile 2 ayda dile kolay tam 100 milyon kullanıcıya ulaşarak rekor kırdı.Her gün bu uygulamalara bir yenisi eklenerek devam etti hatta o da yetmedi yapay zeka yapay zekayı doğurmaya başladı.
Kısa sürede dijital platformları esir aldı artık içeriklerin içerisinde az ya da çok onun da katkısı vardı ki bu içeriğimizin içinde bile katkısı var.
Yapay Zeka Promptları Hangi Verilerden Üretiyor?
Peki yapay zeka bize istediklerimizi , ’prompt’larımıza uygun içerikleri nasıl oluşturuyor, bu kadar veri nereden geliyor hiç düşündünüz mü. Bir görsel oluşturmasını istediğimizdeki görseller, resimler, bir konuşma, yazı oluşturmasını istediğimizdeki kaynak metinler, kitaplar nereden geliyor tam olarak? Siz de üzümünü yiyip bağını pek sormadınız mı gelin size biraz bağın yerini anlatayım.
300 Milyar Kelime Ve 5,8 Milyar Görsel
Doğru ve işe yarar çıktılar üreten yapay zeka algoritmalarını eğitmek için çok fazla veriye ihtiyaç var. Bir algoritma yetersiz miktarda veriyle eğitilirse hatalı veya düşük kaliteli çıktılar üretir.
Örneğin ChatGPT, 570 gigabaytlık metin verisi yani yaklaşık 300 milyar kelimeyle eğitildi. DALL-E, Stable Diffusion ve Midjourney gibi görüntü üretme uygulamalarının arkasındaki algoritmaların eğitiminde de, 5,8 milyar görüntü-metin çiftinden oluşan veri kümesi kullanıldı.
Bu ‘üzümün bağını’ sayısız web sitesi, kitap, resim, ve ses verisi oluşturuyor ancak sorun burada başlıyor çünkü bunlar kullanılırken kimseden bir izin alınmıyor. Düşünün, bir kitap yazıyorsunuz, resim çiziyorsunuz yeni bir şey üretiyorsunuz sıfırdan kendi emeğinizle ve birileri bunları kullanarak kendisine büyük bir ekosistem yaratıyor, bundan büyük getiriler elde ediyor. Tam da bu sebeple özellikle Avrupa ve Amerika’daki yazarlar, sanatçılar ve yazılımcılar, kendi çalışmalarını bir eğitim kılavuzu olarak kullanan yapay zeka modellerine tepkili. Sanatçılar birliği ve bazı sosyal örgütler ayaklanmış durumda, konuyla ilgili telif davaları açılmaya başlandı bile ve bu örgütler daha büyük mücadeleler için hazırlanıyorlar.
Peki bu davalar yapay zekanın sonunu mu getirecek,yasal olarak haklılar mı gerçekten?
Aslında bu adil kullanım kavramını nasıl tanımladığınızla alakalı bir durum, gelin size kısaca bundan bahsedelim. Ancak yine de öncesinde yapay zekanın sonunu getirmenin kolay olmadığını söylemek lazım, haklı olsalar bile…
Adil Kullanım
Adil kullanım, bir kurum veya kişinin telif hakkıyla korunan bir çalışmayı telif hakkı sahibinin izni olmadan eleştiri, yorum, habercilik, öğretim, burs veya araştırma gibi amaçlarla kullanmasına izin verir. Bu amaçlar yalnızca neyin adil kullanım olarak değerlendirilebileceğini gösterir.
Ancak telif hakkı yasası, bir kullanımın adil kullanım teşkil edip etmediğine karar verirken göz önünde bulundurulması gereken dört faktör belirlemektedir.
- Kullanımın amacı ve niteliği, ticari mi değil mi?
- Çalışmanın niteliği;
- Eserin bütününe göre kullanılan kısmın miktarı ve önemi;
- Bu kullanımın eserin potansiyel pazarı veya değeri üzerindeki etkisi.
Davalar Artıyor
Bazı yazar dernekleri, bu yıl metinlerinin yapay zeka eğitiminde kullanılması nedeniyle dava açtı ve Bu grupların sayıları artmaya devam ediyor.
Benzer davalar görsel sanatçılar , müzik yayıncıları , stok fotoğraf sağlayıcısı Getty Images ve son olarak New York Times gazetesi gibi telif hakkı sahipleri tarafından da açıldı.
New York Times açtığı dava kurumun gücü sebebiyle şimdilik en dikkat çekici dava olarak göze çarpıyor.Times OpenAI ve OpenAI’nın yatırımcılarından olan Microsoft’a dava açtı, OpenAI’nın makalelerini kullandığı gerekçesiyle tazminat ödemesini ve kapanmasını istiyor.
Yapay zeka geliştiricileri büyük ölçüde telif hakkıyla korunan materyalleri eğitim verileri olarak kullanmanın “adil kullanım” şemsiyesi altında tamamen yasal olduğunu varsaydılar. Ancak görüntü oluşturucuların ve diğer araçların, eğitim verilerindeki çalışmaları etkileyici bir şekilde taklit edebildikleri kanıtlandığından ve eğitim verilerinin ölçeği – değeri netleştikçe, yaratıcılar giderek daha fazla rahatsız olmaya, kıpırdanmaya başladı.
Başrolde DALL-E, ChatGPT, GitHub,Stable Diffusion Var
Suçlanan yapay zeka şirketleri ;DALL-E, Midjourney, Stable diffusion, Openai,GitHub üretilen şeylerin orijinal eserlere çok az benzeyen yeterli bir “Dönüşüm” olduğunu ve bu nedenle “Adil Kullanım” tarafından korunduklarını iddia ederek kendilerini savunuyorlar.
Dolayısıyla, bu yasal anlaşmazlığın kilit noktası, telif hakkıyla korunan bir eserin yazarından izin alınmaksızın sınırlı kullanımına izin veren “Adil Kullanım” kavramı ve yasasının tanımı etrafında dönmekte.
Dava Süreçleri
Şimdiye kadar, bu tarz bir dava mahkemelere ulaştığında, heyet yeterli dönüşüm sağlandığını yeni bir şey ortaya çıktığını söyleyerek ihlal iddiasını reddediyordu.Bu, yapay zekanın diğer yazarların eserlerinden bir şeyler öğrendiğini ve bunlardan “esinlendiğini”, ancak yeni eserin bir kopya olarak değerlendirilmeyecek kadar farklı olduğunu söylemek.
Küçük çaplı davalarda yapay zeka araçları aleyhinde pek bir sonuç çıkmadı henüz ancak çok daha kapsamlı davalar için hazırlıklar başladı ve bu davalar yapay zekanın gidişatını belirleyecek.
Yapay Zekayla Ürettiğimiz İçeriğin Telifi Alınabilir Mi?
Henüz birçok yerde bu durumla ilgili kesin yasalar yok ancak yapay zekayla üretilen bir içeriğin telifini almak pek mümkün gözükmüyor şimdilik imkansız değil ama zor.
Amerika’da kayda geçen bir olayda Zarya of the Dawn adlı bir çizgi roman için telif hakkı alındı taa ki görsellerin yapay zeka ile tasarlandığını öğrenilene kadar.
Amerika’da Yeni Kılavuz
Yapay zeka ve telif hakkı yasasıyla ilgili Amerika’da yeni bir kılavuz yayımlandı ve yapay zeka tarafından üretilen çalışmalara “durum bazında” sahiplik verilmesine açık olduğunu söyledi.Eğer kullanıcı yapay zeka tarafından oluşturulan materyali, yaratıcılığına dayalı olarak orijinal bir çalışma haline gelecek şekilde seçip , düzenleyebilirse çalışma telif hakkıyla korunabilir diyor kurum.
Yapay Zeka Şirketleri Davayı Kaybederse…
Davalar kaybedilirse yapay zeka şirketleri için büyük bir hüsran olabilir ciddi maddi yükümlülük altına girmek zorunda kalabilirler, muhtemelen ücretsiz şekilde kullandığımız yapay zeka araçlarının çoğu ücretli hale döner ve yüksek fiyatlardan aboneliklerle sunulur, yani kullanıcı sayısı azalır. Ayrıca telifli verileri silmeleri durumunda eski işlevselliği kalmaz ki bu ne kadar mümkün o da soru işareti çünkü aradan bazı verilerin silinmesinin pek mümkün olmadığı söyleniyor.
Bu veriler olmadan bir model yaratmaksa zor görünüyor, eğitim verilerinin kalitesi önemli. Düşük kaliteli verilere ulaşmak kolay ama yüksek performanslı yapay zeka modellerini eğitmek için bunlar yeterli değil ki kaliteli yapay zeka verilerinin 2026’ya kadar tükeneceği söyleniyor ama şimdilik yapay zekanın geleceği için asıl tehdit telif davaları olarak duruyor.